13 Eylül Salı günü başlayacak olan build konferansı esnasında Microsoft, yeni nesil işletim sistemi olan “Windows 8” hakkında tüm detayları bizler ile paylaşıyor olacak, ancak 13 eylülden öncesinde ise Building Windows 8 blogu üzerinden Windows 8 yeniliklerinden kısaca bahsetmeye başladı. Bu paylaşımlar arasında Hyper-V 3.0 ile ilgili olan ise en dikkat çekici yazılardan biri.
Resim-1
Bugüne kadar son kullanıcı tarafından uygulama sanallaştırma yada test ortamları için kullanıllan sanallaştırma çözümleri genellikle tüm ihtiyaçları karşılayamaz ve bazı eksikliklerin kalmasına sorunların oluşmasına neden olurdu. Windows 8 ile birlikte ise Hyper-V 3.0 ile sanallaştırma artık son kullanıcı bilgisayarlarında da karşımıza çıkacak.
Hyper-V kullanımı için ihtiyaç duyulan donanım gereksinimleri karşılandı ı takdirde (64 bit sanallaştırma desteği olan bir işlemci ve en az 4 GB Ram) masaüstü bilgisayarlarımız yada notebooklarımız ile hem 32 bit hem de 64 bit sanal işletim sistemlerini rahatlıkla kullanabileceğiz.
Hyper-V 3.0’ın yeniliklerinden kısaca bahsederek son kullanıcı bilgisayarında yapılabilecekleri hayal etmeye başlayabiliriz:
- Sanal Makine başına 32 işlemci (mevcut sürümde 4 işlemci)
- Sanal Makine başına 512 GB Ram (mevcut sürümde 64 GB)
- .VHDX sanal disk dosyaları ile 16 TB’lık tek disk yapısı (mevcut sürümde 2 TB)
- Dynamic Memory ile mevcut fiziksel ramden fazlasını sanal makinelere atayabilme ve ihtiyaç halinde kullanılmayan rami havuz içinden kullanabilme
- Live Storage Move ile çalışan sanal makinenin tüm dosyalarını taşınabilir diskler dahil farklı bir ortama aktarabilme.
- Geliştirilmiş son kullanıcı deneyimi için Remote FX ile sanal sunucularda ileri grafik kart kullanımı
- SAN ortamının sanallaştırılması ve WWN adreslerinin yönetimi ile depolama alanlarında efektif ve kolay yönetilebilen bir yapı
Yukarıda saydığımız artıların yanında tabiki kısıtlamalardan ve zorluklardan da bahsetmemiz gerekir ki, ilk olarak son kullanıcı bilgisayarlarında açılacak olan tüm sanal makineler ayrıca lisanslanmalıdır, buradaki uygulama Windows Server tarafındaki uygulamadan farklıdır. Server tarafında sahip olunan lisansa bağlı olarak belirli sayıda sanal makine ücretsiz lisanslanabilmekteydi.
Lisanslamanın yanında bir diğer eksi yön ise donanım ağırlıklı yada donanım bağımlı çalışan uygulamaların sanal makinelerde kullanılamaması. Örneğin bir TV kartını sanal windows 7 içerisinde kullanma şansımız pek yok. Fakat bu demek değildir ki tüm donanımı sanal ortamda kullanamayacağız, Windows 7 ile hayatımıza giren “touch” ortamlar Windows 8 ile artık kullanıcı deneyiminde ciddi bir yer kaplayacak ve bu bağlamda örneğin sahip olduğumuz bir dokunmatik monitorü ve bu özelliğini uzak masaüstü hizmetleri ile sanal Windows işletim sistemlerimizde kullanabileceğiz, yine aynı şekilde USB disklerimizi de sanal işletim sistemlerinde sorunsuz olarak kullanabileceğiz.
Sanallaştırılmıs bir ortamda çalışmanın en büyük artılarından biri de donanımın komple sanallaştırılmış olması ve sürücü kurma yada güncelleme gibi dertler ile uğraşmak zorunda kalmamamız. Hyper-V içerisinde çalışan sanal makinelerde sürücü görevi gören ” Hyper-V components” sanallaştırma yapılmış ana platform üzerinde yapılan güncelleştirmeler ile kendini güncellemekte ve böylece çalışan sanal makinelerimiz her zaman en güncel donanıma sahip olmaktadır.
Yukarıda kısaca bahsettiğimiz yenilikleri ve özellikleri ile Hyper-V 3.0 piyasada ciddi bir paya sahip olan Microsoft’un server sanallaştırma pastasından payını arttırmakla kalmayacak aynı zamanda artık son kullanıcının da Windows 8 ile birlikte oyuna dahil olmasını sağlayacaktır.
Bu konuyla ilgili sorularınızı alt kısımda bulunan yorumlar alanını kullanarak sorabilirsiniz.
Referanslar
Muthis yazi tebrikler Ertan.