Uzuuunca yazdığınız düşünceler için de ben teşekkür ederim ama kusura bakmayın ve yanlış anlamayın ki yazdıklarınızn %80'i herzaman duyduğumuz ve artık umursamadığımız cümleler. Özenerek ve düşünerek bu siteyi bulmanıza ve bukadar uzun yazmanıza istinaden ben de size paragraf paragraf cevap vereceğim.

500'ün üzerinde kullanıcısı olan bir şirketseniz, şirketinizde eminim birden fazla bilgisayar uzmanı ve bunların başında da bir müdür vardır. Yani bu işlerin başında normal kullanıcıların dosyalarıyla ilgilenmiyen sadece sistemin düzgün ve kumilatif ilerlemesini sağlamaya çalışan birkaçkişi ve patronlar vardır. Eğer birileri bunu tehtid unsuru olarak kullanıyor ise inanın ki orada kullanıcıların bir suistimali vardır(yani sizin gibi son kullanıcıların) çünkü inanın ki bilgisayar dünyasında çalışan insanların hiçbirisi ki bu ister sistemci olsun, ister programcı olsun, ister donanımcı olsun son kullanıcıların sinir bozucu ve basit problemleriyle ilgilenmez ve onlarla mümkün olduğunca muhattap olmamaya çalışır, bu işleri ayakçılara yaptırır. Yani eğer birileri sizi tehtid ediyor ise(veya ima ediyor) bu adamlar bilgisayardan anlamayan(ayakçı) ama müdürlere yada patronlara yalakalık yapan pislik tipleridir. Son kullanıcıyla muhattap olan bir "bilgisayarcı" tanımıyorum ben. Şahsen ben kimin kaç excell tablosu var ne yapmış diye kimsenin bilgisayarına girip de bakmaya tenezzül dahi etmem ki bunların kayıtları düzgün kurulmuş bir sistemde herzaman vardır.

A tabi şunuda belirtmemde fayda var,ben diyelim ki sizin şirketinizde IT olarak çalışıyor olduğumu farzedelim ve sitemde AD olmadığını farzedelim; Ben eğer size takmış isem, size zarar vermek istiyor isem, siz ağzınızla kuş tutsanız, hacker kiralasanız hatta Avrupa birliğinden destek de isteseniz ben sizin bilgisayarınıza girer ve istediğimi yaparım. Yani AD aslında sizin günvenliğiniz tehtid eden durum diğildir, asıl tehdit bu durmlarda bilglisayarların ta kendisidir. Burada uzuuun sosyolojik kuramlarla kronolojik olarak dünya gelişimini örneklerle anlatacak diğilim ama bu yüzyıllarıdır böyle, hukuk sistemimiz çok mu güvenli, ya demokrasi, ya devlet, ya dünya ?!! Uzatmıyalım daha isterseniz.

Herşeyin merkezileştirilmesinin ne faydaları olduğun aşikardır, fakat bilgisayar saatinin değiştirilmemesinin faydasını tabikide sizin gibi son kullanıcının kurmasını beklemiyoruz ama ben üşenmiyim anlatiyim. O bahsettiğimiz loglar, bilgisayarınızda çalışan programlar kısacası bilgisayarınızdaki hertürlü uygulama nın tamamına yakını bilgisayarınızın saatini kullanır. Yani biri sizin bilgisayarınızda oturum açtı ise sizin kişisel bilgisayarınız bu ziyaretçinin izini kendi saaatinden okuyarak kaydeder, veya programınızda bir kayıt oluşturdunuz tarih olarak bilgisayarınızdaki tarihi atar, ve birsürü veritabanı uygulaması örnekleri verebilirim ama sizin alanınız diğil bunları anlamanız güç. Ama sistem saatinin kısıtlanması gerekli ve ÖNEMLİ bir durumdur.Uzak bir noktada bağlantı kopma ihtimali gibi durumlarda da birsürü çözüm var, oralara ADC sunucular ve yedek bağlantılar kurulabilir vs. Merak etmeyin bunlar sizden önce başkaları tarafından da düşünüldü.

Yine belirtiyorum ve anlamanızı umuyorum, sistem herşeyin kaydını tutar, ve bu logları silmek için fotmat atamazsınız, ki format atmanın bilgisayarı silgi ile silmek olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsanız. Ayrıca servera "format atar silersiniz logları" kelimesini bir sistemciye (ama tekrar belirtiyorum gerçek bir uzmana, ayak takmına diil) söylerseniz emin olun sizinle dalga geçer, kimse size sunucuya neden format atılamayacağını ve format atarsanız başınıza neler geleceğini ki fotmat atmanın bilgilerin neden silmediğini anlatmakla uğraşmaz. Tamamen bu konudaki bilgisizliğinize ve sinirliliğinize veriyorum ve daha fazla bu paragrafıda uzatmıyorum.

Bakın size bir hikaye anlatayim, sanırım 2001 yılının kış aylarıydı ve bir müşterimizden imdat çağrısı aldık. Bu müşterimiz bir bankaydı ve kullanıcı sayısını siz tahmin edin... Yaklaşık 22 bölgeden ayrı ayrı internet bağlantısı ile internete bağlı bir işyeriydi. Yani internet bant genişliği inanılmaz genişti ve interneti adsl falan gibi uyduruk şeylerde diğil. Şubeler arası bağlantısı ve internet bağlantısı inanılmaz yavaşlamıştı, hemen analiz etmeye koyulduk ve gerekli izleme programlarımızı kurduk. Birde baktık ki, bant genişliğinin %88.3 si ki bu rakamı hiç unutmuyorum, tamamen internetten indirlen filim, müzik, video ki belirtmeliyim bu videoların yarısından fazlası porno video idi. Eğer kullanıcıların internet kullanımlarını kısıtlamazsanız işgücü ve zaman kaybından başka birşey elde edemezsiniz. Eğer kurcalamak, karıştırmak, bozmak ve düzeltmek istiyorsanız evinizdeki bilgisayarınız emrinize amade, işyerinin test labaratuvarı olduğunu zannetmiyorum. İşyerindeki yaşamınız sizin özel yaşamınız diğildir !! İşyerinin size sağladığı imkanları yanlızca iş için kullanmalısınız, bunun kanunda da yeri var isterseniz açıp İŞ KANUNU'nu okuyabilirsiniz.

Son paragrafımdan konuya geniş bakmaya davet ediyorum sizi, Bill Gates şirketini kurarken yazılım geliştirme yazılımları üreten bir şirket hayal etmişti ki bunu başardı ama AD dendenn olayın gelişmesi tamamen ihtiyaçtan doğmuştur. Kimse böyle birşeye ihtiyaç duymasaydı böyle bir sistem geliştirilmezdi. Yani siz kafanızı AD konusuna takmışsınız ama konu aslında bu diğil, bilgisayar ortamında hangimiz tam olarak güvendeyiz ki ? Sizin sinirinizi bozan birkaç çapulcu böyle yapıyor diye gerçekte durumun böyle olduğunu zannetmeyiniz. Ad yapısı konusunda tek olduğu için belkide başka örnek bulamıyorsunuz ve kızıyorsunuz, umarım ileride alternaatifler çıkar ama windows ortamında merkezi, hiyerarşik ve geliştirilebilir bir sistem oluşturmanın başka bir yolu yok. Hoşlanmadığınız ve teknik bilgilerinden emin olmadığınız kişiler var ve bunlarında yönetici şifreleri var ve bilgisayarınıza müdahale edebiliyorsalar bunu engellemenin yolunu hack-crack vs artık ne derseniz bu yollardan diğil de gidip müdürünüz veya patronunuz la konuşmaktır.

Sizde biliyorsunuz ki tüm sistemler ihtiyaçtan doğar, geliştirilir ve yine insanlar tarafından bozulur ve yeniden yapılır.

Emin olun bizde böyle insanlardan yaka silkiyoruz, bilgisayarda iki şifre çalma işi yapan veya birkaç programı kullanmayı öğrenen çapulcular gelip başımıza sistem uzmanı veya hacker diye çıkıyor, işten attığımız hatta resmen kıçına tekmeyi bastığımız birsürü insan çıktı karşımıza, bunların tamamı da bu işin eğtimini almış insanlardı ama kendilerini yeştirmemiş insanlardı. Ama sizin yapmanız gereken sisteme karşı çıkmaktan ise gidip bu durumu patronlarınız ya da müdürleriniz le konuşmanızdır, onlara durumu anlatın, işin ciddiyetini ve bunun bir çocuk oyuncağı olmadığını anlatmaya çalışın, gerçek bir sistem uzmanı çağırın patronla konuşturun, tabikide sizin şirketinizde çalışan arkadaşları tanımıyorum ama sizi bukadar rahatsız ettiklerini göre ya sizde bir sorun var ya da onlarda bir sorun var diye düşünüyorum ve yazıyorum bu son paragrafı.

İyi çalışmalar kolay gelsin