1. Anasayfa
  2. Microsoft Azure

Azure Site Recovery Genel Bakış Disaster, Distaster Recovery Nedir – Bölüm 2


0

Azure Site Recovery makale serisinin ikincisi ile devam ediyoruz. İlk makalede Felaketten kurtarma kavramlarını, tanımları ve sözlülüğü oluşturmuştuk. İlerleyen zamanlarda sizlerden gelecek eklemeler ile bu sözlüğün daha fazla büyüyeceğini düşünüyorum. İkinci makalemizde ise felaketleri adlandırmaya, felaketlerin nedenlerini, Dünya da ve Türkiye’de görülme oranlarını inceleyeceğiz. Bu konularla birlikte felaket risk analizi oluşturmayı, iş sürekliliği çalışmalarının nasıl yapıldığı ve felaketten kurtarma için uygulanabilecek yöntemleri belirlemeye çalışacağız.

İsterseniz ilk olarak bu meşhur felaket kavramını en kısa hali ile tekrar tanımlayalım iş sürekliliğini olumsuz etkileyen hatta durduran tüm olaylardır. Peki, nedir bu felaketler derseniz şu şekilde kategorize edebiliriz.


Resim-1

Yukarıdaki tabloda sıralamış olduğumuz felaketlerin nedenlerini ve dünya üzerinde görülme oranlarını birçoğunuz merak ediyorsunuzdur. Bununla da ilgili bir grafiği sizlerle paylaşacağım, ama ne yazık ki bu oranlar gün geçtikçe hem dünya da hem de ülkemizde giderek artmakta.


Resim-2

Bu bilgileri biraz daha zenginleştirirsek 2012 yılında dünyanın en büyük reasürans firmalarından birisi olan Munich Re’nin doğal felaket araştırmasına göre, dünya genelinde 160 milyar $ değerine ulaşan bir kaybın mal olduğu belirtiliyor. Bu felaketlerin dünya genelinde görülme haritası ise şu şekilde çıkmakta.


Resim-3

Türkiye genelinde felaketlerin haritasal dağılımı meteorolojik ve sismolojik olarak şu şekilde gösterilmekte. Türkiye’de doğal afetlerin yüzde 61’ini deprem, yüzde 15’ini heyelan, yüzde 14’ünü sel, yüzde 5’ini kaya düşmesi, yüzde 4’ünü yangın, yüzde 1’ini çığ oluşturuyor. Türkiye deprem dağılım haritası incelendiğinde depremin neredeyse ülkenin tamamını etkilediğini görülüyor.


Resim-4


Resim-5

Türkiye’de doğal afetlerin dağılımı bu şekilde görülürken ülkemizin içinde bulunduğu siyasi durumlardan dolayı da birçok yaşanmış kötü tecrübelerimiz bulunmakta. Bunlardan birkaçını şu şekilde sıralayabiliriz.

1999 yılında Tüpraş’ta yaşanan büyük yangın


Resim-6

2003 yılında HSBC’ye yapılan bombalı terör saldırısı


Resim-7

2014 yılında yaşanan büyük elektrik kesintisi


Resim-8

Herhalde felaketlerle içinizi yeterince sıktım J ama biraz daha bu konu üzerinde durup sonrasında iş sürekliliği ve iş sürekliliği içerisinde önemli bir yere sahip olan felaketten kurtarma çalışmalarına başlayacağım.

Bu bilgileri ışığında felaketten kurtarma çalışmalarına neden hız verilmeli bence sizler tarafından yeterince anlaşıldı ama son olarak aşağıdaki ekran görüntüsü bu çalışmanın önemini tümüyle özetliyor.


Resim-9

Felaketten kurtarma kapsamında aşağıdaki çalışmaların yapılması da büyük bir önem arz ediyor. Konular başlı başına sayfalarca sürecek makalelerden oluşacağından aşağıya yazdım kısımların bir bölümünü sizlere açıklamaya çalışacağım ve sonrasında İş sürekliliği ile ilerleyip serinin ikinci makalesini de tamamlayacağım.

  • Felaket Risk Analizi
  • Felaketten Kurtarma Merkezi ve Doğru Yer Seçimi
  • Felaketten Kurtarma Planı
  • Felaketten Kurtarma Ekibi
  • Ve Felaket Kurtarma Testleri.

 

Felaket risk analizini daha önce sizlere sözlük bölümünde açıklamıştım, peki risk analizi nasıl yapılır ve nasıl hesaplanır en basit hali ile örnek bir tabloda sizlere anlatmaya çalıştım.

Öncelikle yapılan araştırmalar ve tecrübeler doğrultusunda o bölgedeki risk faktörleri yazılır. Bu risk faktörleri toplanarak risk analizi tamamlanır. İkinci ve daha farklı bir hesaplama yöntemi ise risk faktörlerinin görülme olasılıkları ve etki çarpanı ile hesaplanabilir.

Basit Risk Faktörü Hesaplama= D+S+Y+T+EK

Örnekteki gibi hesapladığımızda risk faktörü = 1+1+1 =3 çıkmakta


Resim-10

Etki Çarpanlı Risk Faktörü Hesaplama= (DROxEÇ)+(SROxEÇ)+(YROxEÇ)+(TROxEÇ)+(EKROxEÇ)

Örnekteki gibi hesapladığımızda risk faktörü = (5X10)+(2×4)+(1×10)+(9×10)= 173 çıkmakta

Tablo incelendiğinde şirketin terörizm risk oranı çok düşük olmasına rağmen terörizm etki çarpanı yüksek olduğunu görebiliyorsunuz. Tabloda en yüksek risk faktörü elektrik kesintisi olarak çıkmakta nedeni ise hem görülme olasılığının hem de iş sürekliliğine etkisinin çok yüksek olmasıdır.


Resim-11

Felaketten kurtarma merkezinin seçimi de diğer önemli konulardan birisi olarak karşımıza gelmekte, burada önemli olan teknolojik alt yapının stabilitesi ve güncelliği kadar, doğru coğrafi bölge seçiminin de yapılmasıdır. Felaketten kurtarma çalışmalarında bölge seçimleri Coğrafi Bilgi Sistemlerine (CBS) göre yapılmalıdır. Geographical Information Systems (GIS) ne olduğu hakkında detaylı bilgiye linke tıklayarak erişebilirsiniz.

Sonunda sıra İş sürekliliğine gelebildi, hatırlarsanız makalenin ilk bölümünde İş sürekliliği ve Disaster Recovery’nin birbiri ile sürekli karıştırıldığına ve ikisinin aynı şeyler olmadığından bahsetmiştim.

Disaster Recovery İş sürekliliği oluşturan en önemli parçalardan biridir. İş sürekliliği planlanması uygulanması, işletilebilmesi, aksaklıkların gözden geçirilmesi, sürdürülüp iyileştirebilmesi gereken bir döngüsü vardır. İş sürekliliğinin IS0 22301 standartı olmak üzere birçok farklı standartlar bulunmaktadır. Bu konu üzerine çalışmalar yapmak istiyorsanız, size linkteki kitabı öneririm.

Serinin üçüncü makalesinde Azure Site Recovery’e başlayacağız ve ne olduğunu inceleyeceğiz.

Bir Sonraki ASR makalesinde görüşmek üzere.

Bu konuyla ilgili sorularınızı  alt kısımda bulunan yorumlar alanını kullanarak sorabilirsiniz.

Referanslar

https://www.mshowto.org

Bu İçeriğe Tepkin Ne Oldu?
  • 0
    harika_
    Harika!!
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
  • 0
    _ok_iyi
    Çok iyi
  • 0
    sevdim_
    Sevdim!
  • 0
    bilemedim_
    Bilemedim!
  • 0
    olmad_
    Olmadı!
  • 0
    k_zd_m_
    Kızdım!

Mustafa Kara, 1981 yılında Adana'da doğdu. Üniversite öncesi tüm öğrenimini Mersin'de tamamladı. Anadolu Üniversitesi mezunudur. İşletme Yüksek Lisansını (MBA) , Maltepe Üniversitesinde ve Bilgisayar Mühendisliği Yüksek Lisansını da Okan Üniversitesinde gerçekleştirmiştir. Eskişehir'de okuduğu yıllarda Anadolu Üniversitesi Bilgisayar Araştırma Uygulama Merkezi Bilgi işlem departmanında çalışma hayatına başladı. Üniversite sonrası İstanbul'da kendi iş dallarının öncü firmalarında görev aldı. Uzun yıllar boyunca BilgeAdam BTA ve Kurumsal‘da Sistem ve Network Eğitmeni, Kıdemli Danışman ve Birim Müdürü görevlerinde bulundu. Sonrasında COMPAREX Türkiye'de Teknik Müdür olarak çalışmıştır. Şu anda SimpliX Teknoloji Hizmetlerinde Bulut ve Güvenlik Çözümleri Direktörü olarak çalışmaktadır. Uzmanlık alanı olan Microsoft altyapı, yönetim ve iletişim ürünleri, Azure, M365 ve AWS bulut teknolojileri Veeam gibi yedekleme çözümleri ile sanallaştırma teknolojilerinde mimari düzeyde bilgi ve deneyime sahiptir. Ayrıca yeni nesil güvenlik çözümleri üzerine eğitim ve danışmanlık vermekte olup 20 yıldan daha fazla süredir birçok kişi ve firmaya binlerce saat teknik eğitim vermiştir. Kamu ve özel sektördeki kuruluşlara projeler gerçekleştirmiş ve bu projelerin bazıları Microsoft tarafında Case Study olarak duyurulmuştur. Türkiye'nin en büyük bilişim portallarında yazıları yayınlanmakta olup MSHOWTO Topluluk Lideri görevini üstlenmektedir. Üniversitelerde seminerler vermekte olup birçok teknoloji üreticisinin lansmanında uzman konuşmacı olarak yer almıştır. 2010 yılında çeşitli topluluklarda yapmış olduğu çalışmalar neticesinde Microsoft tarafından MVP ünvanına layık görülmüş olup günümüzde de bu ünvanı koruma başarısını göstermektedir. Sahip olduğu sertifikalar: MVP, MCT, AWS SA, Azure Administrator, Azure Security Engineer, Azure Solution Architect, MCITP, MCTS, MCDBA, MCSE+S+M, MCSA+S+M, MCDST, MCP, CCDA, CCNA, HP AIS, HP APS ve CompTIA A+'dır.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Tıklayın, üyemiz olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi siz olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir